About

Facebook profil fotoları

Genç kızlar akla hayale gelmeyecek cüretkar pozlarını face profil fotosu olarak seçiyorlar

Ünlülerden plaj frikikleri

Ünlü kadınların plajda verdikleri frikikler akla ziyan görüntüler ortaya çıkarmış durumda.

Ömür Gedik Şeffaf odada mini etekli

Ünlü gazeteci Ömür Gedik verdiği cüretkar fotoları ile meşhur.

Online yazışmalarda kullanılan işaretler

Online yazışmalarda kullanıılan işaretlerin anlamları tam liste

Adriana Curi çıplak Suşi

Adriana Curi çıplak Suşi ziyafeti verdi.

13 Şubat 2015 Cuma

Çıplak poz veren iranlı kadın oyuncunun göğsünü kesecekler!

Golshifteh Farahani, 'Egoiste' dergisine verdiği çıplak pozlar nedeniyle sürekli tehdit alıyor

İran’ın son yıllarda dünya sinemasındaki en önemli temsilcilerinden aktris Golshifteh Farahani, bir Fransız dergisine verdiği çıplak pozlarla tartışma yarattı.’Egoiste’ isimli dergide fotoğrafları yayınlanan 31 yaşındaki oyuncu ülkesi İran’dan büyük tepkiler alıyor.


Daha önce 2012 yılında yapılan bir Moda çekiminde göğüslerini gösteren pozlar veren Farahani, İran yönetimi tarafından sınırdışı edilmişti. Şu an eşiyle birlikte Fransa’da yaşayan İranlı oyuncu dergiye yaptığı açıklamada, Fransa’da kendisini özgür hissetiğini ve Paris’in dünya üzerinde kadınların kendini suçlu hissetmediği tek yer olduğunu söyledi.


İranlı yetkililerin Farahani’nin ailesini arayarak ünlü oyuncunun göğüslerini keserek cezalandırmakla tehdit ettiği belirtildi.



8 Eylül 2014 Pazartesi

Residansın Asansör sorumlusu iki ay önce uyarmış.

Mecidiyeköy’de yıkılan Ali Sami Yen Stadı’nın arazisine Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı tarafından, yapılan rezidans inşaatında işçileri taşıyan asansör önceki akşam 32. kattan yere çakıldı.

 10 işçi yaşamını yitirdi. İnşaatta asansör sorumlusu olarak çalışanlardan biri olan Emrah Acar, şunları anlattı:

“Asansör raylı sistemle çalışıyordu. 37 katlı binanın 31’inci katına geldiğinde asansörün otomatik olarak fren sistemiyle durması gerekiyordu. Ancak 2 aydır ‘switch’ denilen durdurma mekanizması çalışmadığı için asansör raydan çıkıp 32. kata fırlamış. 32. katta bulunan tahtayı parçaladıktan sonra da hızla eksi 4’e çakılmış. Bu nedenlede feci şekilde can verdiler.”

Vardiyayı devrettim ve...


Acar’ın anlattığına göre işe başlayalı beş gün olan ve kazada yaşamını yitiren Hıdır Ali Genç’i üç gün önce ‘asansör sorumlusu’ yaptılar: “Ben akşamları eve giderken yerime o bakıyordu. Önceki akşam da 17.30’da vardiyayı devrettim. Siz de bilirsiniz ki 3 günlük adamın bu asansörden sorumlu tutulması normal değil. Biz iki aydır bu asansörün raydan çıktığını bildiğimiz için asansör raydan çıktığı zaman ‘acil stop’ düğmesine basarak asansörü sağa sola çarpıtarak durdurmayı başarıyorduk. Hıdır’ı da acil stop düğmesine basması için uyarmıştım. Sanırım basamamış. Gerçi bassa bile yine durmamış olabilir. İki aydır asansörün durmasını sağlayan mekanizmanın çalışmadığını yetkililere söyledim. Dinlenilseydi bu facia yaşanmazdı.”

Makina Mühendisleri İstanbul Şube Başkanı Zeki Arslan ise şantiyedeki cihazların eğitimli nezaretçiler tarafından kullanılması ve günlük bakımının yapılması gerekir” dedi.

‘Asansör bir ay önce de düştü’

ŞANTİYEDE görevli işçilerin anlatımlarında en dikkat çekici olan düşen asansörün sık sık bozulmuş olmasıydı. İşte işçilerin anlattıkları:

- Kazadan önce de asansör arıza yaptı. Kilitlendi. Sürekli kilitleniyor zaten. Servis gelmiyor. Elektrikçiler geliyor ve kilidi açıyor. Asansör çalışmaya başlıyor. Bir ay önce de düşmüştü.

- Bu kazanın olacağı belliydi zaten. İnsanları içine yüklerle yığıp gönderiyorlar. Hiçbir kontrol yok. Sürekli arızalanıyordu. Bir baret veriyorlar o kadar. Başka önlem yok.

- Kazanın meydana geldiği binada 2 tane asansör var. Bunların ikisi de sürekli arızalanan asansörler. Biz bunlarla ilgili daha önceden de şirkete uyarıda bulunduk. Bundan iki hafta önce içerisinde işçi bulunan asansör 20. kattan aşağıya düştü. Ama asansörde hız kesici paraşüt olduğu için durdu. O olayda işçiler yara almadan kurtuldu.

- Orada birebir yaşayan benim. Adım Hüseyin Yıldız. Daha önce o animak (yük asansörü) B4 dediğimiz yere çakıldı. Alçaktan çakıldığı için içindeki arkadaşlarımıza bir şey olmadı. Biz bunu dile getirdik. Her gün arıza. Şeflerimize söylüyoruz. Animak her gün arıza yapabilir mi diye. Bunu bizzat ben kendim dile getirdim. İlla birkaç kişinin ölmesi mi lazım önlem alınması için.

Vatan-Çağdaş Ulus

Evlenmek istediği ev hanımı Sevda pavyonda dansöz çıktı.

Denizli’nin Çal İlçesi’nde yaşayan Ahmet Eşmeli (40), yaklaşık 10 gün önce bir ortamda, kendi köyü ve çevre köylerde evlenecek yaşta genç kız kalmadığını söyleyerek evlenmek istediğini anlattı. 

Sohbete dahil olan M.G. (40), iddiaya göre, Aydın’da daha önce başından bir evlilik geçmiş olan ev hanımı 'Sevda’ isimli bir kadın olduğunu isterse tanıştırabileceğini söyledi. M.G.’nin aracılık etmesiyle Ahmet Eşmeli ile Sevda takma ismini kullanan Ş.S. (32) tanıştı.

13 BİN LİRA DEĞERİNDE ALTIN ALDIRDI

Ş.S. ile tanışıp evlenmeye karar veren Eşmeli, düğün hazırlıklarına başladı. Ş.S. ve M.G., Eşmeli ile birlikte 4 Eylül 2014 günü Aydın’da bulunan bir kuyumcuya giderek 7 bilezik, yüzük ve küpe aldı. Alışverişi yaptıktan sonra Eşmeli’den ayrılan Ş.S. ile M.G., otomobile binerek uzaklaştı. Bir süre sonra Ş.S.’yi arayan Ahmet Eşmeli, telefonun kapalı olması üzerine M.G. ile görüşmek istese de ona da ulaşamadı. Dolandırıldığını anlayan Eşmeli, Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği’ne giderek şikayetçi oldu. Konuyla ilgili çalışma başlatan polis, kuyumcudaki güvenlik kamerası görüntülerinden Ş.S. ve M.G.’nin eşkal ve kimlik bilgilerini tespit etti.

 'Sevda’ takma ismini kullanan Ş.S.’nin Nazilli İlçesi’nde bir pavyonda dansöz olarak çalıştığını tespit eden polis, Ş.S.’yi ve suç ortağı M.G.’yi yakaladı. Aydın Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirilen iki şüphelinin üzerlerinde yapılan aramada 3 bilezik, yüzük ve küpeler ele geçirildi. Ş.S. ve M.G.’nin bileziklerin bir kısmını sattığı ortaya çıktı.

 Ele geçen malzemeler Ahmet Eşmeli’ye teslim edilirken, iki şüpheli sevk edildikleri mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Gönül Öner namı diğer Çıplak Türkücü


Nostalji Haberler:

Gönül Öner: Seksenli senelerde Halk türküleri söylediğim için şalvar giyecek değilim deyip bikinili pozlar vermişti.
Kadir Soyer, 82-83 yıllarında meşhur olmuştu. Tip olarak ve şarkı söyleyiş tarzıyla sanki Ahmet Özhan'a rakip olmak istiyordu. Zaten o dönem Ahmet Özhan hacı olup sahneleri bırakmıştı.
Ümit Tokcan'ın eski eşi türkücü Gönül Öner (nam-ı ise çıplak türkücü idi) ile sevgiliydi. Bir de çocukları olmuştu. Sahnede şarkı söylerken "karıma taparım" dediği için Alaaddin Çakıcı onu öldürmeye kalkışmıştı.

Kadir Soyer çok genç yaşta (seksenlerin sonu doksan başı) bir kazada öldü. Aracının benzini bitmiş, bidonla benzin almaya giderken uçuruma düşmüştü.

Okula giden küçük kızı ben senin amcanım deyip kaçımak istedi.

Konya’da okula gitmek için evinden çıkan 9 yaşındaki kız, yanına yaklaşıp “Ben senin amcanım” diyerek zorla araca bindirmek isteyen kimliği belirsiz bir kişiden kaçarak markete sığındı. 

Büyük korku yaşayan küçük kız, başından geçen olayı polise gözyaşları içinde anlattı. Zorla arabaya binmeye çalıştı Olay, merkez Selçuklu ilçesi Işıklar Mahallesi Yaralı Caddesi üzerinde saat 08.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, ilköğretim öğrencisi 9 yaşındaki R.S. okula gitmek için evinden dışarıya çıktı. Cadde üzerinde bir süre ilerledikten sonra araba ile yanına yaklaşan kimliği belirsiz bir kişi, küçük kızı durdurarak konuşmaya başladı.

 Şüpheli şahıs, küçük kıza “Ben senin amcanım gel seni araba ile okula götüreyim” diyerek zorla arabaya bindirmeye çalıştı. Şahıstan korkarak ağlamaya başlayan kız çocuğu, araçtan uzaklaşarak yakınlardaki bir markete sığındı. Market sahibi ağlayarak gelen kızı görünce polise haber verdi. Olay yerine gelen polis, çocuğu alarak evine götürdü. Evlerinin önünde beklediği sırada yaşadığı korku nedeniyle tekrar ağlamaya başlayan R.S. başından geçen olayı gözyaşları içinde anlattı.

 Küçük kız, "Ben arkadaşımı bekliyordum, o da köşede durarak gel bir gel diyerek beni çağırdı. Ben o adamı daha önceden görüyordum. Polisleri görünce gelmiyor, daha sonra yakalanmadığı için yine geliyor” şeklinde konuştu.

 Küçük kız ifadesi alınmak üzere Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Olay yerinde incelemelerde bulunan polis, şüphelinin kimliğini belirlemek için çalışma başlattı.


Playboy güzeli müslüman oldu kapandı

Playboy kızlarından Çin kökenli Malezya vatandaşı Felixia Yeap, Müslüman olduğunu açıkladı. Bunun üzerine Sosyal medya bir anda karıştı...

 İşte Felixia'nın Müslümanlığı tercih edişindeki sebep ile eski ve yeni halleri..


Bir süredir tesettüre olan ilgisini çevresiyle paylaşan Yeap, sosyal medyadan Müslüman olduğunu duyurdu.


Yeap, 28 yaşına bastığı 3 Temmuz günü paylaştığı mesajında “Bugün sadece benim doğum günüm değil aynı zamanda yeniden doğduğum gün” diyerek İslamiyeti seçtiğini duyurdu.


Yeap, Müslüman ismi almak yerine annesinin kendisine verdiği Çince isim Chin Yee’yi kullanacağını açıkladı.





Et yiyen bitkilerin acımasız dünyası





Et Yiyen Bitkiler Hakkında Bilgiler

Canlılar aleminin en önemli özelliklerinden biri karakterlerinin kesin sınırlara sokulamayışı, bu yüzden, fizik ve kimyada olduğu gibi çok kesin genellemelere gidilemeyişidir. Herhangi bir canlı grubunun kesin karakterlerini tam belirleyecekken aradan çıkan bir iki farklı tür, standart dışı ve diğer bir gruba benzeyen özellikleriyle bizim tarifimizi alt üst eder. Bu yüzden biyolojik ifadelere “genellikle” tabiriyle başlamak adet olmuştur. Bu özellikleri ile canlılar materyalist bir sebep- sonuç mekanizmasına bağlanamayacak plastize varlıklar olarak Yaratıcının her an hususi ilim ve kudretiyle müdahalesini göstermektedir.

İnsanlar genelde canlıları, bitkiler ve hayvanlar olarak tanırlar. Dolayısıyla bitkiler için hareketsiz, saldırgan olmayan canlılar; hayvanlar için ise saldırgan, hareketli tabirleri kullanılabilir. Fakat bazı bitkiler bu tabirleri alt üst edici davranışlar sergilerler. Bu bitki türlerinin avını yakalamak için kurdukları tuzaklar insanın aklını zorlayıp, bitkideki bu akıl almaz mükemmellikteki teknolojiyi ona verenin ilminin sonsuzluğunu odaya koyuyorlar.

Londra’daki College Üniversitesinden Francis Oliver adlı bilim adamı bataklık bir bölgeye doğru gelen kelebekleri izler. Kelebekler uzun ve yorucu yolculuklarından sonra renkleri parıldayan, güzel görünümlü Güneş çiçeği bitkisinin dallarına, tuzağa düştüklerinden habersizce konarlar. Tekrar uçmak istediklerinde ise kendilerini bitkinin yapraklarındaki parlak ve yapışkan damlacıklara kaptırıverirler. Bu damlacıklara yapışan kelebeğin bir veya birkaç uzvu kopar ve sırasıyla birçok kelebek bu tuzaklara yenik düşer. Bu harikulade bir titizlikle hazırlanmış tuzaklı çiçeklerin iki futbol sahası büyüklüğündeki bir alanda altı milyon hayvanı yakalayabildiği tahmin ediliyor. Güneş çiçeği bitkisi tabiattaki bu hünerleriyle de sınırlı kalmayıp yapıştırıcı madde üretiminde bir numara olarak insanlara hizmet etmektedir.
Güneş çiçeğinin yakalayıcı dalları yapışkan damlalarla sıvanmış olup dallarında bulunan kırmızı, toplu iğne başı şeklindeki bu yapılar, güneş ışığıyla parıldamakta ve kendine has kokusuyla avını cezbederek kendine çekmektedir. Güneş çiçeğinin dalı yuvarlanıp kapanarak kurbanını sarar ve sindirmeye başlar.

Etle beslenen diğer bir bitki ise yeşil sinek kapan’dır. Charles Darwin bile bu bitkilerden çok etkilenmişti. Ona göre bu bitkiler dünyanın en şahane bitkileriydi. Darwin’e kalan en zor iş ise çağındaki bilim adamlarına bitkilerin et yediğini kabul ettirme meselesiydi. Et yiyen bitkiler o zamanki biyoloji dünyasına bile uymuyordu. Bu yüzden Petersburg’daki botanik bahçesinin müdürü, Darwin’in bu bitkiler hakkındaki kitabını ilmi uydurma olarak görüyordu. Birçok bilim adamının etkilendiği Venüs sinekkapan bitkisi ise sadece Amerika’da Güney ve Kuzey Carolina eyaletinin turbalıklarında yaşar. Rozet şeklinde yerleşmiş eklemli yapraklarının tam ortasında bulunan üç dikenden herhangi birine bir böcek dokunduğu zaman, hayvanı içeride hapsederek bir kitap gibi kapanır. Daha sonra, öldürülen böcek, bitkinin salgıladığı pepsin yönünden zengin asitli sıvı tarafından yavaş yavaş sindirilir.

Birkaç gün sonra böceğin bütün etli kısımları sindirilip de yalnız işe yaramayan kısımları kaldığı zaman yaprak yaprak yeniden açılır ve başka bir avın gelip tuzağa düşmesini bekler.

Su ibriği bitkisinin de yakalama sistemi diğer et yiyen bitkiler kadar fevkalade bir düzen içersinde işler. Bu bitkilerin 300 çeşidi Almanya’da bulunur ve et yiyen bitkilerin başını çeker. Bu bitki köksüz büyümekte ve gıdasını su ile almaktadır. Yuvarlak tipteki kese küçük bir kapakla sıkı sıkıya kapalı durumdadır. Tuzak pusuya hazır durumda ise, iç tarafta vakum meydana gelmekte ve bitkiyi içi boş göstermektedir.

Böceğin bitkinin kıllarına değip geçmesi halinde birkaç saniye bile sürmeden bitki, kapağını açmakta ve uç kısmının etkisi ile av tuzağa düşmekte. Avını yakaladıktan sonra kapağı kapayıp kaçıp kurtulmayı imkansız hale getirir.

Av yakalama ve herhangi bir canlının varlığından haberdar olup ona karşı harekete geçme ancak sinir dokusu dediğimiz duyu alıcı,değerlendirip cevap verici çok özel hücrelerle yapılır ve sinir hücreleri ancak hayvanlarda bulunan sinir dokusunu teşkil eder.Bitkilerde sinir dokusu olmadığı halde böcekleri hissedip yakalaması nasıl olmaktadır?

Bitkiler, bu sistemi nasıl kurabilir ve bu sistemlerdeki güzel kokuların böcekleri cezbedeceğini nasıl bilebilir. Elbetteki bu harikulade sistem kör, sağır olan bitkilere verilemez. Bu tuzak sistemini kurmak için yalnız bitki veya yalnız böceğin değil her ikisinin özellikleri ve davranışlarının aynı anda bilinmesi gerekir. Aynı zamanda bu harika bitkiler çeşitli hastalıklara da iyi gelmektedirler. Mesela Güneş bitkisinin yapraklarından elde edilen çayın tüberküloz, astım, boğmaca, damar tıkanıklığı, göz- kulak iltihabı, ve diş ağrılarına faydalı olduğu bilinmektedir. Yine bu bitki homeopatik öksürük ilacının temelini oluşturmaktadır.

Bu bitkiler üzerinde diğer bir önemli konu da şudur ki: Nesli tehlikede olan canlılar denildiğinde insanların aklına ya mavi balina ya kelaynak gelir. Bu bitkiler hiç göz önünde tutulmaz veya önemsenmez. Venüs böcek kapanı da nesli tehlikede olan canlılar arasındadır. Bu bitkilere gereken önem verilmediği takdirde ise dünya bir canlı türünü daha yitirecek ki belki bu canlı ileride çıkacak bir hastalığa çare olacaktır.

CHP Parti Meclisinde Müftünün zaferi.

CHP'nin Parti Meclisi (PM) üyeleri seçiminde delegeler oylarıyla Genel Merkez'e hangi mesajları verdi?

 Emekli müftü İhsan Özkes neden en fazla oyu aldı? Delegeler Kılıçdaroğlu'nun kurmaylarından Erdoğan Toprak'ın ismini niçin çizdi?

Hafta sonu tamamlanan CHP kurultayının en ilginç sonuçlarından biri emekli müftü ve İstanbul Milletvekili İhsan Özkes'in Parti Meclisi seçiminde en çok oyla seçilen üye olmasıydı. Bu durumu ve kurultayın diğer ilgi çekici sonuçları Hürriyet gazetesinden Okan Konuralp değerlendirdi.
Yaklaşık 20 saat süren CHP Parti Meclisi seçimlerinde delegenin en çok istediği isim İstanbul Milletvekili, emekli müftü, CHP’nin Üsküdar belediye başkan adayı İhsan Özkes oldu. Delege, Özkes seçimiyle, “Biz mütedeyyin seçmene kendi kadrolarımızla ulaşabiliriz. Sağdan transfere gerek yok” mesajını verdi. Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarından Erdoğan Toprak ise üzeri en fazla çizilen isim oldu. 297 oy alan Toprak PM’ye giremedi.

CHP’nin 18’inci Olağanüstü Kurultayı dün sabah 05.00 sularında tamamlanan Parti Meclisi (PM) seçimleriyle sona erdi. Yaklaşık 20 saat süren seçimler, eski PM’ye göre ‘biraz’ daha sol bir PM profilinin oluşmasıyla sonuçlandı. Kesin olmayan sonuçlara göre seçimlerde 1218 delegeden 1121’i oy kulandı; 976 oy geçerli, 145 oy geçersiz sayıldı. İstanbul Milletvekili, emekli müftü, CHP’nin Üsküdar Belediye Başkan Adayı İhsan Özkes’in geçerli oyun 665’ini alarak ilk sıradan PM’ye girmesi ise seçimlerin en önemli sürprizlerinden biri oldu. Özkes’e verilen destek, “Delege ‘Biz mütedeyyin, muhafazakâr seçmene kendi kadrolarımızla da ulaşabiliriz. Sağdan transferlere gerek yok. Kazanamasa bile Üsküdar’da gösterdiği başarı bunun kanıtı’ dedi” sözleriyle yorumlandı. 2’nci kez PM’ye giren emekli Müftü İhsan Özkes, 2002’de de CHP’den milletvekili aday adayı olmuş, daha sonra görevine geri dönmüştü. Prof. Dr. Türkan Saylan’ın cenazesindeki konuşmasıyla gündeme gelen Özkes, “Umarız merhumenin bıraktığı yerden hizmet bayrağını devralacak nice Türkan Saylan’lar çıkacaktır” demişti. Son genel seçimlerde milletvekili seçilen Özkes, AK Parti ’nin ‘İslam’, ‘muhafazakârlık’ gibi başlıklar altındaki bazı söylem ve uygulamalarına yönelik sert muhalefetiyle tanınıyor.

CEMAAT VE İHSANOĞLU ETKİSİ

Delegeler, Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarından Erdoğan Toprak’ı ise PM dışında bıraktı. Üzeri en çok çizilen isim olan Toprak, 297 oyda kaldı. Partinin ‘sağ’ açılımının sorumluları arasında görülen, Fethullah Gülen Cemaati ile CHP arasında köprü kurduğu iddialarının muhatabı olan Toprak, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde de öne çıkan bir isimdi. Parti kamuoyunda Toprak’a yakın bir isim olarak kabul edilen Genel Başkan Yardımcısı Emel Yıldırım da Bilim Yönetim Kültür Platformu listesinden ‘kazanamayan’ isimdi. Böylelikle Kılıçdaroğlu’nun listesinden aday olup, kazanamayan 2 Genel Başkan Yardımcısı Toprak ve Yıldırım oldu. Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ile Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı’nın da eklenmesiyle birlikte 4 genel başkan yardımcısı PM dışında kalmış oldu.

TEKİN VE TANRIKULU AZ OYLA

Genel Sekreter Gürsel Tekin, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, MYK görevleri olup da en az oy alan 2 isim oldu. Tekin ve Tanrıkulu’nun kurmayları, güçlü oldukları illerin oy kullandığı sandıklardan oylar geldikçe rahatladı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun danışmanlarından Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da 45’inci sıradan PM’ye girmeyi başardı. PM’ye giren milletvekilleri ise şöyle: İhsan Özkes, Şafak Pavey, Veli Ağbaba, Durdu Özbolat, Haluk Koç, Volkan Canalioğlu, Kadir Gökmen Öğüt, İlhan Cihaner, İdris Yıldız, Levent Gök, Özgür Özel, Mehmet Ali Susam, Candan Yüceer, Faik Öztrak, Bülent Tezcan, Aytun Çıray, Sena Kaleli, Engin Özkoç, Gürkut Acar, Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin, Alaattin Yüksel, Bülent Kuşoğlu, Aykut Erdoğdu.

‘SÜREÇ’TEN ÇİZİLEN

Kılıçdaroğlu’nun listesinde olup da kazanamayan bir diğer önemli isim ise Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilmesine kesin gözüyle bakılan emekli Büyükelçi Murat Özçelik oldu. Eski Kamu Güvenliği Müsteşarı olan ve Çözüm Süreci’nin mimarları arasında gösterilen Özçelik, PM’ye girmeyi başaramadı. Özçelik ağırlıklı olarak iki önemli grup tarafından çizildi. ‘Kürt Sorunu’ konusundaki tecrübesi nedeniyle, partinin sorunla yakından ilgilenenlerin mensubu olduğu gruptan bazı isimler, Özçelik’i çizerek tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun yollarını ayırdığı ve yerine Özçelik’i düşündüğü Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu’na yakın küçük bir milletvekili grubu da Özçelik’i çizdi. Özçelik 10 oy daha alabilse PM üyesi olabilecekti. Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer alıp kazanamayan 3’üncü ve son isim ise eski Muş Milletvekili Zeki Eker oldu.

CİNSİYET KOTASINDAN
Kurultayın en tartışılan isimlerinden Saadet Partisi kökenli Mehmet Bekaroğlu da Bilim Yönetim Kültür Platformu’ndan ‘cinsiyet kotası’ uygulanarak PM’ye girdi. Kadınlar düşünülerek, tüzük maddesi yapılan cinsiyet kotasını, 'erkek'ler için kullanan Kılıçdaroğlu, Bekaroğlu’yla birlikte Sencer Ayata ve Burhan Şenatalar’ı aday gösterdi. Diğer 9 isim de kadın olunca, ‘cinsiyet kotası’ erkekler lehine kullanıldı. Oysa Bekaroğlu Platform için aday gösterilenler arasında ‘507’ oyla son sırada yer almıştı.

YENİ YÜZLER

Hürriyet Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu da PM’ye giren isimler arasında yer aldı. Berberoğlu 408 oy aldı. Berberoğlu ile birlikte yeni PM’nin gazeteci kökenli 2’nci ismi ise Ergenekon davasından uzun süre tutuklu kalan Tuncay Özkan oldu. Muharrem İnce’nin de listesinde yer alan Özkan, 605 oyla 4’üncü sıradan PM’ye girdi. Gençlik kotasından PM’ye giren 28 yaşındaki Diyarbakır Bismil ilçesi doğumlu İrfan Önal’ın da CHP’nin Kürt gençleri ile kuracağı ilişkide rol üstleneceği öğrenildi. PM’nin en genç ismi ise 22 yaşındaki Bilkent Üniversitesi mezunu Ezgi Akar oldu.

DELME DEĞİL REVİZE EDİLME
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ’nun 52 kişilik anahtar listesinden 3 ismin PM dışında kalması ise ‘Listenin delinmesi’ olarak değil ‘Listenin delege tarafından revize edilmesi’ olarak nitelendirildi. Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almayan ancak “Kendisinin yanındayız” propagandasıyla delegeden oy isteyen, ‘partinin solcu milletvekilleri’ arasında sayılan Özgür Özel (482) ve Aykut Erdoğdu (350) PM’ye girmeyi başardı. PM’ye girmeyi başaran bir diğer isim de Fikri Sağlar oldu. Sağlar, 2012 seçimlerinde de Kılıçdaroğlu’nun listesini delmeyi başarmıştı. Genel Başkan Adayı Muharrem İnce’nin yanı sıra dağıtılan diğer ‘Sol’ anahtar listelerde de kendisine yer bulan Sağlar, parti delegesinin 3’üncü sol isim tercihi oldu. Örgütün tecrübeli isimlerinden Ali Özcan ise PM seçimlerini kazanmasına rağmen ‘cinsiyet’ kotası nedeniyle yerini Oyuncular Sendikası’nın avukatı Sera Kadıgil’e bıraktı. Kadıgil, Gençlik Kolları Genel Merkez Yönetimi’nin önerdiği bir isimdi. Böylelikle, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adaylığı konuşmasını, “İzlediği sağa açılım politikalarında ısrar ediyor” şeklinde değerlendiren, tepkisini de genel başkan seçimlerinde oy vermeyerek gösteren yaklaşık 80 kadar delege, PM seçimlerinin belirleyeni oldu. Delegeler, Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesini, listesi dışındaki ‘solcu’ isimlerle tahkim ederek destekledi.

Ünlü şarkıcı Shakira yine hamile.

Kolombiyali şarkıcı Shakira ikinci çocuğuna hamile olduğunu açıkladı. 

Cosmopolitan dergisinin Latin Amerika versiyonuna konuşan ünlü pop yıldızı Shakira, eşi İspanyol futbolcu Gerard Pique ile ikinci çocuklarını beklediklerini söyledi.

Geçen ay Dünya Kupası’nda sahne aldığında kilolu görünen Shakira’nın hamile olduğu dedikoduları bu özel röpörtaj sayesinde doğrulanmış oldu.

 Ancak 37 yaşındaki şarkıcı kaç aylık hamile olduğunu söylemedi. İlk oğlu Milan şimdi bir buçuk yaşında olan pop yıldızı Pique ile 2010 yılında Güney Afrika’da gerçekleşen Dünya Kupası’nda tanışmıştı.

Ankara Barosu taciz mağduru 15 bin kadına yardım etti.

Ankara Barosu tarafıondan 15 ay önce hayata geçirilen ‘Gelincik Projesi’ kapsamında 15 bin kadın irtibat bürosuna gelerek ve telefonla “imdat’ diyerek yardım istedi.

Erkeklerin şiddette sınır tanımadığı gelen telefonlar ve ihbarlar bir kez daha ortaya çıktı. Gelincik Projesine başvurarak eşlerine boşanma davası açan kadınların hikayelerinden örnekler:

EŞE ELEKTİRİK: Güneydoğu’da cezaevinden çıktıktan sonra 6 yıllık eşinden elektrik alamadığını iddia eden M.D. yatağa bağladığı eşinin cinsel organına düşük voltajlı elektrik bağlayarak elektrik almaya çalıştı. Uzun süre devam eden bu işkenceye dayanamayan A.D. imdat için gelincikten yardım istedi. A.D. eşine açtığı boşanma davası halen devam ediyor.

UÇURUMA 5 YIL CEZA: Bir yıl önce bodyguard’lık yapan K.B.’ye aşık olan A.B. kına gecesi başlayan şiddet hiç bitmedi. Bodrum katta kiraladığı evden eşinin sokağa çıkmasını yasakladı. Eşi tarafından İmrahor Vadisi’nde uçurumdan ayaklarından tutularak atılmak istenen A.B. dakikalarca uçurmada sallandı. Acılan dava ile K.B. eşinden boşanırken Sincan Asliye Ceza Mahkemesi A.B.’ye 5 yıl 5 ay hapis cezası verdi.

İKİ KIZI KURTARDILAR: Babaları tarafından 3 yıl tecavüze uğrayan 10 ve 14 yaşındaki iki kız çocuğu annelerinin gelincik bürosunu aramasıyla son buldu. Karşı çıktığı için burnunu ve dişlerini kırdığı eşi tarafından şikayet edilen baba S.M. tutuklu olarak yargılanmasına Ankara adliyesinden halen devam ediliyor. Çocuklar ise devlet korumasına alındı.

DAYAK İÇİN ÖZEL COP: Kültür Bakanlığında çalışan B.C.20 yıllık eşini daha rahat dövmek için özel olarak sanayide plastik ve tahtadan cop yaptırdı. 3 çocuk annesi L.C. arayarak istediği yardım sonrası eşinden kurtarıldı ve sığınma evine yerleştirildi. L.C. boşanma davası açarken çocuklarıyla birlikte devlet koruması altında.

BİR JİLET ÇİZİĞİ: Eşinden sürekli şiddet uygulayan A.K. her defasında eşinin vücuduna bir jilet izi bırakıyor. 6 yıldır şiddet gören Y.K.’nın vücudu jilet iziyle dolarken imdat çağrısına gelincik avukatları tarafından kurtarıldı. Eşine açtığı dava halen devam ediyor